Gelişmiş ülkelerden azgelişmiş ülkelere yönelik dolaysız yabancı sermaye yatırımları birkaç nedenle incelenmeye değer bir konudur. Bu değer yabancı sermayenin yaratacağı etkilerden kaynaklanmaktadır. Bu etkilere bakacak olursak;
İlk etkisi, bizim de araştırma konumuzu teşkil eden ekonomik büyüme üzerindeki etkisidir. Şöyle ki, dolaysız yabancı sermaye, fakirlik çemberi içinde bulunan ülkelerin sermaye birikimini hızlandırarak, üretim kapasitesinin ve büyüme hızının artmasına neden olur. Gittiği ülkenin teknoloji ve işletmecilik bilgisini de artıracaktır. Yani, diğer uluslar arası sermaye hareketlerinden farklı olarak, marka, teknoloji, işletmecilik bilgisi gibi maddi olmayan varlıkların transferini ve yatırımcıya yatırımını kontrol etme yetkisini içermektedir
Dolaysız yabancı sermaye yatırımları ile ülkeye giren dövizler, uzun dönemde ithalatı ikame ettiği ve ihracatı teşvik ettiği sürece, gidilen ülkenin ödemeler dengesini sağlamada önemli bir rol üstlenir. Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının, gittiği ülkenin ekonomisine dinamizm kazandırması ve iç rekabeti artırması yüksek bir olasılıktır.
Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının en önemli ve beklenen ekonomik etkisi istihdama yapmış olduğu katkıdır. Bilindiği gibi, az gelişmiş ülkelerin en önemli çıkmazlarından birisi de işsizlik sorunudur. Dolayısıyla, yukarıdaki etkilere ilaveten, bu ülkelerin işsizlik sorununun çözümünde de dolaysız yabancı sermaye yatırımları önemli bir fonksiyona sahiptir.
Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarından beklenen bir başka etki ise, yatırımların sağladığı kar ölçüsünde yerel hükümetler için bir vergi kaynağı olmalarıdır. Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının ekonomiye sağladığı bu olumlu etkilerinin yanında, bazı olumsuz etkilerinin olması da mümkündür. Örneğin, eğer dolaysız yabancı sermaye yatırımları, bir plan dahilinde ülkeye kabul edilmez ise, söz konusu ülkenin ana sektörlerini denetimi altına alarak, ekonomik ve siyasi anlamda bir tehlike gündeme gelebilir. Öte yandan, dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının ekonominin bütünlüğünü bozmaları da mümkündür. Şöyle ki, yabancı sermayeli işletmelerde modern ve ileri üretim teknikleri kullanılırken, diğer alanlarda geleneksel ve ilkel üretim yapısına devam edilmesi, ekonomiyi doğal bir yapıya sokabilir.
Diğer taraftan, dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının en eleştirel yönlerinden birisi, ödemeler bilançosu üzerinde yaratacağı baskıdır. Uzun vadede dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının elde ettiği karı, kendi ülkesine transfer etmesi ülkeden döviz çıkışının artmasına neden olarak, ödemeler bilançosu açığını artırıcı yönde bir etki yaratabilir. Buna ilave olarak, dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının sahip olduğu büyük sermaye ve teknoloji bilgisi, yurtiçinde haksız rekabete neden olabilir.
Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının olumlu etkilerinin yanında, olumsuz etkilerinin de olmasına rağmen, kanımızca, rasyonel ve planlı politikalarla, olumsuz etkilerini elimine etmek ve ekonomik katkısını artırmak yüksek bir olasılıktır. Kindleberg’in görüşü de bizi destekler durumdadır. Kindeberger’e göre, gelişmiş ülkelerden azgelişmiş ülkelere yapılan dolaysız yabancı sermaye yatırımları ”toplamı sıfır olmayan bir oyun” etkisi yaratmaktadır. Bunun anlamı, dolaysız yabancı sermaye yatırımları kısa dönemde bazı sorunlar doğurabilir; ancak, uzun dönemde ekonomik kazanç sağlayacaktır.
Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının üç temel etkisi vardır. Bunlar;
- Etkinlik Etkisi
Dolaysız yabancı sermaye yatırımları, azgelişmiş ülkeler için yatırımlarını finanse edebilecekleri bir dış kaynaktır. Buna ilaveten, yanında getirdiği gayri maddi kaynaklar ve döviz ile yurtiçindeki sermaye birikimini hızlandıracaktır. Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının sermaye birikimini hızlandırması ise “kaynak dağılımı etkinliğidir”.
- Dağılım Etkisi
Artan üretime bağlı olarak, üretim faktörlerinin üretimden aldıkları paydaki değişim ise dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının “dağılım” etkisidir.
- Egemenlik Etkisi
Kaynakların doğrudan yabancıların elinde olması, ev sahibi ülke için ülke kaynakları üzerindeki kontrol yetkisini sınırlayarak bağımlılığı artıracaktır. Bu ise, dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının egemenlik etkisidir. Yukarıdaki etkilerin dışında ve son zamanlarda sıkça dile getirilen, dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının “taşma etkisi” vardır
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sermaye akışının yüksek ve hızlı olması ekonomik büyüme üzerinde beklenen etkileri ortaya çıkaramayabilirken; sermaye akışının oynaklığındaki azalışlar ve istikrarlı bir patikaya oturtulması ekonomik krizlerin derinleşmesini engelleyerek daha sağlıklı bir ekonomik yapı oluşturabilir. Bu gelişmeler doğrudan yabancı yatırım girişindeki azalmaların önüne geçebilir. Diğer yandan Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımların arttırılması için sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin kaynağı olan ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanması ve yatırımlar için güven ortamının oluşturulması gerekmektedir. Ekonomik büyüme dışında doğrudan yabancı yatırımlara yönelik vergi politikaları ve yatırım teşvikleri gibi politikalar yatırım maliyetlerini azaltarak doğrudan yabancı yatırım girişlerini arttırılabilir. Bunlarla birlikte doğrudan yabancı yatırımlarla ilgili bir diğer alan yatırım yapabilmek için gerekli hukuki ve bürokratik işlemlerin hızlandırılması ve kolaylaştırılmasıdır. Türkiye’nin yabancı yatırım yapılabilir bir ülke olduğu algısının oluşturulması, ülkenin doğrudan yabancı yatırım açısından sahip olduğu avantajların uluslararası alanda vurgulanması bu anlamda katkı sağlayabilir.